Putin, Trump için Hamaney'i gözden çıkarır mı?
Kremlin kaynakları, Rusya'nın İran ile ABD arasında arabuluculuk yaptığını doğruladı.
Popüler Gazete'nin İran basınından Murat Veisi imzalı analizden aktardığına göre aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna konusunda anlaşmaya yaklaştı.
Trump'ın dış politikalarıyla, İsrail'in uzun vadeli güvenliğini sağlamayı amaçladığı anlaşılıyor.
Bu hedef, Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve Rusya'dan ciddi bir tepki gelmemesiyle Suriye'de sağlanan güvenliğin yanı sıra İran'ın nükleer programının tasfiyesi ve Gazze Şeridi'nin siyasi ve demografik yapısının değiştirilmesiyle mümkün olabilir.
Her zaman Rusya ile ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hamaney ise son zamanlarda zor durumda.
Çünkü artık Moskova'nın kendisini sırtından bıçaklayabileceği ve Putin'in Trump ile yapacağı bir anlaşmada onu feda edebileceği bir konumda.
Burada temel soru şu: Hamaney bu senaryoya göğüs gererek savaşı göze alır mı? Yoksa geri çekilmek ve yeni koşulları kabul etmek zorunda mı kalır?
Ukrayna konusunda Trump, Putin'in görüşlerini dikkate almış ve Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 20'si üzerindeki Rus hakimiyetini fiilen tanımış durumda.
Ukrayna'ya NATO'ya katılım teklifinden vazgeçmesi yönünde baskı yapılırken, ABD hükümeti buna karşılık Ukrayna'ya yaptığı askeri yardımı azalttı ve Zelenskiy'e karşı soğuk bir tavır takındı.
Öte yandan Trump, Putin'e övgüler yağdırırken, Rusya'ya yönelik ABD yaptırımlarının hafifletilmesinden söz etti.
Peki Trump, bu tavizler karşılığında Putin'den ne istiyor?
Trump'ın Orta Doğu'daki temel hedefi İsrail'in güvenliğini sağlamaktır.
Rusya'nın Suriye'de Esed'in devrilmesini görmezden gelerek, İsrail tarafından Suriye'nin güneyinde bir Dürzi devleti kurulmasının önünü açtığına dair çok sayıda işaret var.
ABD ise Gazze Şeridi'nin siyasi, demografik ve güvenlik yapısını İsrail lehine değiştiriyor.
Ancak burada en önemli konu, İran'ın devam eden nükleer program tehdididir.
Suriye konusunda Trump ile mutabakata varan Putin, İran konusunda da benzer bir yaklaşım sergileyerek, ABD Başkanı ile İran'ın nükleer programını durdurma konusunda anlaşmaya varabilir.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, geçtiğimiz ay sonunda gerçekleştirdiği Tahran seyahati bu çerçevede değerlendiriliyor.
İlk önce ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Riyad'da bir araya gelen Lavrov, Trump ve ekibinin görüşlerini İranlı yetkililere iletmek üzere Tahran'a geçti.
Lavrov'un Tahran'a, Moskova aracılığıyla Trump ile müzakerelere kapı açması tavsiyesinde bulunduğu belirtiliyor.
Hamaney, ABD ile müzakere iddialarını resmen yalanladı, hatta bu tür müzakerelerin akıl ve onura aykırı olduğunu söyledi.
Ancak geçmiş deneyimler, İran'ın ağır dış baskılar karşısında geri çekilmeye hazır olduğunu göstermiştir.
Şu anda Hamaney'in Trump ile doğrudan müzakere etmeye hazır olduğuna dair bir işaret olmasa da, baskı artarsa ve rejimin çökmesi konusunda gerçek bir risk olursa, pozisyonunu değiştirme olasılığı göz ardı edilemez.
Ancak genel olarak şu anda en görünür olan şey, Hamaney'in nükleer programını sonlandırma niyetinin olmaması, çatışmaya doğru ilerlemesi ve hatta ABD ile çatışma ve yüzleşme riskini kabul etmesidir.