Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Suriye’nin Yeniden Yapılanması İçin Her Türlü Gayreti Sarf Edeceğiz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) tarafından düzenlenen "Türkiye Yüzyılı’nda Ulaştırma Koridorları ve Transit Taşımacılık Toplantısı"na katıldı. Yılmaz, Balıkesir’in merkez Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada hayatını kaybedenler baş sağlığı dileklerinde bulunurken olaya ilişkin tahkikatın devam ettiğini bildirdi. Türkiye Yüzyılı hedeflerini hayata geçirirken, ulaştırma ve lojistik sektörü, yalnızca Türkiye’nin kalkınması için değil, bölgesel ve küresel ticaretin güvenliği ve sürekliliği açısından da kritik bir role sahip olduğunu belirten Yılmaz, “Tarih boyunca İpek Yolu’ndan Baharat Yolu’na kadar ticaretin ana damarlarını birleştiren Türkiye, küresel ticaretin şekillenmesinde belirleyici bir rol üstlenmiştir. Bu eşsiz miras, üç kıtanın ortasında bulunan ülkemizin stratejik konumunun sağladığı fırsatları en iyi şekilde değerlendirmemiz için önemli bir dayanak noktasıdır. Bugünkü toplantımız ise, bu fırsatları hayata geçirecek adımları belirleme açısından büyük bir öneme sahiptir. Lojistik, küresel ekonominin kalbidir. Tedarik zincirlerini işler hale getirir, ticareti hızlandırır ve dünya çapında ekonomileri birbirine bağlar. Tüm diğer sektörleri etkileyen ve onlardan etkilenen sektör ulaştırma ve lojistiktir. Ulaştırmanın hakikaten kilit bir rolü vardır. Ulaştırmada yapılan her şey hizmetlerden, tarıma, sanayiye, her alanı etkiler, o alanlardaki gelişmeler de ulaştırmayı etkiler. Dolayısıyla ulaştırmanın böyle bir farklı konumu ortasında ifade etmekte fayda görüyorum. Dolayısıyla kalkınma sürecimizde ulaştırmanın çok önemli, çok kıymetli bir yeri olduğunu söylemek isterim” diye konuştu.
Türkiye’nin Asya, Avrupa ve Afrika arasındaki coğrafi konumu, kara, deniz, demir ve hava yollarını etkin şekilde birleştirme kapasitesiyle küresel lojistiğin merkezi olma yolunda avantajlara sahip olduğunu gördüklerini bildiren Yılmaz, “Ülkemizden 4 saatlik uçuş süresiyle yaklaşık 1.4 dört milyar insanın yaşadığı ve 8.6 trilyon dolarlık ticaret hacmi bulunan altmış yedi ülkeye ulaşılabilmektedir. Bu noktada yeni bir takım inisiyatifleri de yakından takip ettiğimizi belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Asya kıtasında giderek üretimde yükseldiğine dikkat çekti.
Dünyanın küresel ekonominin üretim merkezi Asya’ya kaydığını aktaran Yılmaz, “Diğer taraftan Avrupa başta olmak üzere pazarlarda batıda. Bu iki bölge arasındaki irtibatın geliştirilmesi, ticaretin gerçekleştirilmesinde de orta koridorun çok önemli bir yeri var. Ukrayna Rusya Savaşı’yla birlikte orta koridorun önemi bir kat daha artmış durumda, anlaşılmış durumda. Bizim için en önemli koridor burası. Sadece Türkiye’yi değil, Türk Cumhuriyetleri’ni de Orta Asya’yı da yakından ilgilendiren bir koridor. Bu koridorda Türkiye önemli bir inisiyatif almış durumda. Buradaki ticaretin, altyapının geliştirilmesi için çalışıyoruz. Ortak Ordu’nun geliştirilmesinde hem Ulaştırma Bakanımız hem Ticaret Bakanımız bu anlamda çok farklı katkılar sunacaklardır. Bu koridorların geliştirilmesi sadece kalkınma bakımından değil bölgesel güvenlik bakımından da barış ve huzur ortamını geliştirme bakımından da çok önemli” ifadelerini kullandı.
Kalkınma yolunun önemine dikkat çeken Yılmaz, “Ülkemizin komşu olarak en fazla ticaret yaptığı ülkelerden biri bizim için çok kıymetli bir ülke Irak. Bir taraftan Türkiye ile Irak arasındaki demir yolu ve karayolu ulaşımını güçlendiren diğer taraftan Irak kanalıyla Körfez’e birçok ülkeye yeni kanallar açan bir projeden bahsediyoruz. Aynı şekilde o ülkelerin de Avrupa’ya farklı ülkelere açılımını sağlayan bir proje. Kalkınma yolu projesini de çok önemli gördüğümüzü belirtmek isterim. Irak’ın Fav Limanı’nda şimdiden bu projeyle birlikte büyük bir sanayi bölgesi planlanıyor. Yine bütün bu güzergah boyunca inanıyorum bir refah havzası oluşacak. Barışa, bölgesel güvenliğe, refaha katkıda bulunacak. Ülkemizin ihraç ürünlerinin kalkınma yolu üzerinden Körfez ülkelerine ve hatta Basra Körfezi’nden Güney Asya’ya erişimi kolaylaşmış olacak. Bunun bölgesel bir yansıması da olacak. Tüm Türkiye’ye bunun katkısı olacak ama en fazla da Güneydoğu’ya olacak. Kalkınma yolunun yapılmasıyla Güneydoğu Anadolu bölgemizin bölgesel kalkınmasına da çok büyük bir güç destek gelmiş olacak” dedi.
“Türkiye şekillenmekte olan dünya lojistiğinde merkezi bir konum elde edecektir, elde etmektedir”
Zengezur Koridoru’na değinen Yılmaz, “Bu da yine çok kıymetli bir koridor. Azerbaycan’la Nahçıvan’ı bağladığı gibi Türkiye’yle Azerbaycan’ı Orta Asya’yla yine Batı, pazarlarını birbirine bağlayan son derece stratejik bir proje. Bu projede Doğu Anadolu’nun ve Doğu Karadeniz’in bölgesel kalkınmasına da çok ciddi katkılarda bulunacak bir proje. Bu proje yine bizim için çok çok kıymetli. Burada tabii farklı koridorlar, arayışlar içinde olan ülkeler baypas etmeye çalışan birtakım hatlar, planlamalar yapanlar da var. Ama sahip olduğumuz coğrafi konumla siyasi ilişkilerimizle, inisiyatiflerimizle inanıyorum ki Türkiye şekillenmekte olan dünya lojistiğinde merkezi bir konum elde edecektir, elde etmektedir” ifadelerini kullandı.
“Suriye’yle kardeş bir ülke olarak, komşu bir ülke olarak Suriye’nin yeniden yapılanması için, huzuru için, istikrarı için her türlü gayreti sarf edeceğiz”
Suriye’de yeni bir dönem başladığını uzun süren bir diktatörlüğün bittiğini belirten Yılmaz, “Suriye yeni bir döneme girmiş oldu. Bu toplantınızda ben bunu da çok etraflıca değerlendirmenizin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Uzun zamandır lojistiği konuştuğumuzda ticareti, taşımacılığı konuştuğumuzda içinde bulunduğu şartlardan dolayı Suriye’yi konuşamıyorduk. Yeni ortamda ise önümüze farklı bir perspektif koymamız gerektiğini düşünüyorum. Suriye’yle kardeş bir ülke olarak, komşu bir ülke olarak Suriye’nin yeniden yapılanması için, huzuru için, istikrarı için her türlü gayreti sarf edeceğiz. İnanıyorum ki ben önümüzdeki süreçlerde hem Suriye’nin refahı artacak, hem Türkiye’nin hem tüm bölgenin refahı artacak. Suriye sahip olduğu coğrafi konumla ülkemizin taşımacılığı ve lojistiği içinde yeni perspektifler sunmuş olacak” şeklinde konuştu.
“Türkiye önümüzdeki dönemde iddiaları olan bir ülke olarak Türkiye Yüzyılı vizyonuyla bu inisiyatifleri, yatırımları geliştirmeye devam edecek”
Kamu yatırım programlarında da bu ana çerçeve içinde ulaştırma projelerine en yüksek payı hep verdiklerini söyleyen Yılmaz, “Diğer alanlarda tamam ama pazarlarla üretim alanlarını buluşturan projelere özellikle demir yolu projelerine öncelik veriyoruz. Önümüzdeki dönemde Ulaştırma Bakanlığımız bu alanlara çok daha yatırım yapacak. OSB’leri limanlara bağlayan üretim alanlarını pazarlara bağlayan lojistiğini güçlendiren dolayısıyla maliyetleri düşüren dolayısıyla üreticimizin ihracatçımızın rekabet gücünü arttırıcı bir perspektifle ulaştırma projelerini önceliklendiren bir yaklaşıma sahip olduğumuzu belirtmek isterim” açıklamalarında bulundu.