Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Suriye’nin başkenti Şam’a düzenlediği iki günlük resmi ziyareti kapsamında Kasiyun Dağı’nı ziyaret etti.

Bolat, burada basın mensuplarına Suriye temaslarını değerlendirerek, "Komşumuz ve ortak tarihimiz olan Suriye’de 2011-2024 yılları arasında çok kanlı bir iç savaş yaşandı. 60 yıla yakın bir süre Baas diktatörlüğünün yönettiği Suriye’de halk ve direnişçiler 8 Aralık günü özgürlüklerine kavuştular ve bir halk devrimi yaşandı" ifadelerini kullandı.

Suriye ile Türkiye arasındaki ticari bağların hızla geliştirileceğini ifade eden Bolat, "Yabancı yatırımların çekilmesi noktasında da Yatırımların Teşviki ve Korunması Anlaşması’nı yeniden müzakere etme konusunda iki taraf arasında görüş birliği vardı, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’nı müzakere etme konusunda da Suriye’de biz de onlar da hazır olduğumuzu karşılıklı beyan ettik" dedi.

Halk devriminin ardından yönetime gelen direnişçilerin milli birlik hükümeti kurduğunu ve 29 Mart’ta göreve başlayan hükümetin ülkede bir geçiş sürecini birlikte yönetmek, Suriye’nin yeniden istikrara kavuşması, milli birliğini koruması, ekonomisini yeniden ayağa kaldırması konusunda kararlı bir şekilde çalışmalara başladığını ifade eden Bakan Bolat, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, devleti ve halkı olarak daima halkın hürriyet arayışının yanında yer aldık. Bu konuda Türkiye olarak çok ciddi bir göçe maruz kaldık ve Suriyeli kardeşlerimiz katliamdan kaçarken onların sığındığı yegâne en büyük ülke biz olduk. Ev sahipliğimizi ve Ensar olma gereğini Türk halkı sonuna kadar yerine getirdi. Şimdi daha büyük bir mücadele var, Suriye’de devleti, milleti yeniden kuruyorlar, ekonomilerini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyorlar. Aradan geçen 14 yılda Suriye’nin milli gelirleri yarı yarıya düştü, ticareti aşağı yukarı beşte bire düşmüştü ama çok hızlı bir toparlanma sürecine girmeye başladılar. Biz de Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak Suriye’deki yeni yönetimin bizden istediği destekler konusunda yardımcı olmaya gayret ediyoruz. Çünkü, Suriye’nin istikrarı, güçlenmesi ve birliği Türkiye’nin de istikrarı, Türkiye’nin de güçlü olması, terör sorununu ortadan kaldırmamız, göç sorununu büyük ölçüde ortadan kaldırmamız, Körfez’e, Orta Doğu’ya direkt karayolu ile rahatça ulaşabilmemiz, karşılıklı ticaretimizin artması demek."

"İç savaşın bitmesinden sonra ilk Şam ziyaretimizi gerçekleştirdik"

Bakan Bolat, Suriye’nin istediği destek konusunda, bilgilendirme, yönlendirme gibi konular başta olmak üzere karşılıklı iş birliği çalışmalarının devam ettiğini sözlerine ekledi. Şam’daki temaslarının çerçevesi ve içeriği hakkında bilgi veren Bolat, "Resmi ve özel sektör olarak karma bir heyetle Şam’a ayak bastık. İç savaşın bitmesinden sonra ilk Şam ziyaretimizi gerçekleştirdik. Planlandığı şekilde Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı ve kurmaylarını, Ulaştırma Bakanı ve kurmaylarını, ardından Maliye Bakanı ve kurmaylarını ilgili bakanlıklarda ziyaret edip görüşmeler yaptık. Hem ikili hem heyetler arası görüşmelerimiz oldu. Özel sektör mensupları da bu görüşmelere katıldılar, beklentilerini ortaya koydular, kafalarındaki soruların cevaplarını aradılar. Çok verimli, dolu dolu bir gün geçirdik. Günümüzün son durağında Suriye Kara ve Deniz Limanları Genel İdaresi Müdürü Kuteybe Ahmed Bedevi’yle de gümrüklerimiz, gümrük vergileri, geçişler, transit geçişlerin yeniden başlatılması, taşımacılığın kolaylaştırılması gibi konu başlıklarını ele aldık" ifadelerini kullandı.

Ticaret Bakanı Bolat, Suriye’de gerçekleştirdiği görüşmelerinin son derece verimli geçtiğini vurgulayarak, "Suriye hükümet yetkililerinin hepsi de her defasında Türk hükümetine, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk halkına şükranlarını söylediler, ’Türkiye, kardeş, dost, komşu bir ülke olarak daima yanımızda yer aldı, Suriye halkının hürriyet mücadelesini destekledi, devrimin gerçekleştiği 8 Aralık’tan sonra da bu desteklerine devam ediyor. Teşekkürlerini ifade ettiler. Türkiye bizim için her zaman öncelikli ülke konumunda’ dediler" ifadelerini kullandı.

Bakan Bolat, Suriye hükümet yetkililerinin ayrıca gerek ticaretin artması gerek ortak yatırımlar, altyapının iyileştirilmesi, enerjiden ulaştırmaya, kara ve deniz yollarından demiryollarına varıncaya kadar her alanda Türkiye ile iş birliği yapmak istediklerini ifade ettiklerini bildirerek, Türkiye’nin yönlendirmesini ve desteğini beklediklerini söylediklerinden bahsetti.

"Yatırımların Teşviki ve Korunması Anlaşması’nı yeniden müzakere etme konusunda iki taraf arasında görüş birliği var"

Bakan Bolat, Suriyeli Bakanlarla yapılan görüşmelerde çeşitli anlayışlarda mutabakata varıldığını dile getirerek, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

"Yeni dönemde Türkiye olarak Suriye ile kapsamlı bir Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakere etmek istediğimizi ve bu müzakerelere hazır olduğumuzu ifade ettik. İki ülke arasında gümrük vergilerinin tedricen düşürülmesi, ortak yatırımların teşvik edilmesi ve kalkınmanın özel sektör öncülüğünde olması, Suriye’deki hasar görmüş sanayi bölgelerinin yeniden rehabilitasyonu, altyapı konusunda ulaştırma alanında tamire-onarıma ihtiyaç duyan yerlerin tespiti, yeni projelerin artık planlanmaya başlanması, havayolu, deniz yolu, demiryolu ve karayolu ulaşımında Türkiye ile Suriye arasındaki ulaşım ağlarının yeniden tesisi, enerji konusunda Suriye’nin ihtiyaç duyduğu eksikliklerin giderilmesi, bu konuda iki ülke arasında yapılacak ortak çalışmalar, iş birliği başlıklarını ele aldık. Yabancı yatırımların çekilmesi noktasında da Yatırımların Teşviki ve Korunması Anlaşması’nı yeniden müzakere etme konusunda iki taraf arasında görüş birliği vardı, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’nı müzakere etme konusunda da Suriye’de biz de onlar da hazır olduğumuzu karşılıklı beyan ettik. ’Ekonomik kalkınmada, ticaretin artırılmasında Türkiye bizim için her zaman en öncelikli ülke konumunda birinci sırada gelmektedir’ ifadesini hep ortaya koydular."

"Türkiye ile Suriye etle tırnak gibi ekonomide ortak güçlerini birleştirecek"

Bakan Bolat, Suriye özel sektör mensuplarıyla Türkiye özel sektör mensupları arasında gerçekleşen toplantının da gelecek adına çok ümit verici olduğunu kaydederek, "Artık Suriye’de 4 milyon kişi Türkçe konuşuyor. Burada Arapça konuşmaya dahi ihtiyaç duymadık, hemen herkes Türkçe biliyor artık. Türkiye ile Suriye önümüzdeki süreçte etle tırnak gibi ekonomide ortak güçlerini birleştiren ve birlikte Doğu Akdeniz’de Orta Doğu’da ekonomik entegrasyon içinde olan iki dost-komşu ülke olarak ekonomilerini halklarının menfaatleri doğrultusunda daha da geliştirecekler" dedi.

Türkiye ve Suriye arasında karşılıklı ziyaretlerin devam edeceğini ekonomik, ticari, sosyal kültürel ve yatırım iş birliklerinin de çok hızlı bir şekilde artacağına dikkat çeken Bakan Bolat, açıklamalarını şu şekilde tamamladı:

"Ekonomik iş birliğini kolaylaştırmak için en kısa sürede iki ülke arasında bazı anlaşmaların yapılması, yenilenmesi gerekiyor. Yatırımların Teşviki ve Korunması, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi, bankacılık iş birliği, Türk bankalarının Suriye’de açılması, Ro-Ro seferlerinin başlaması, karayolu taşımacılığındaki gümrüklerdeki gecikmelerin ortadan kaldırılması, ulaşım alanında yapılacak anlaşmalarla Türk ve Suriyeli taşımacılık şirketlerinin karşılıklı olarak seferlerinin başlaması gibi konularda çok hızlı şekilde yol alacağız. Bunun yanında da özel sektör kuruluşları arasında organize sanayi bölgeleri yapılması ve üretici kuruluşların ortak yatırımlara teşvik edilmesi gibi başlıklar var. Diaspora Suriyelilerin de ülkelerine dönmesi, ülkelerine sermaye getirmeleri, Avrupa’da ve başka ülkelerde kazandıkları tasarruf ve sermayelerini kendi ülkelerinin kalkınmasına harcamaları önem taşıyor. İslam ülkelerinin artık Suriye’nin yeniden imarı için mutlak surette harekete geçmesi çok önemli. Özellikle maddi gücü yüksek olan, ekonomisi güçlü olan Körfez ülkelerinden, diğer İslam ülkelerinden de Suriye’ye yönelik yardımlara ihtiyaç var. Eğitimden, sağlığa, enerjiden alt yapıya, üst yapıya, ulaştırmaya, sanayiye, tarıma varıncaya kadar yapılacak çok işler var. Bu noktada en yakın ve en güçlü komşusu Türkiye olduğu için de bizim de Suriye’nin istikrarı ve birliği noktasında ülke olarak çok ciddi bir beklentimiz var. Çünkü 14 yıl süren kanlı iç savaşın olumsuz etkilerini mecburen yaşadık. İstikrarlı bir Suriye, güçlü ve istikrarlı bir Türkiye açısından da bir teminat olacak."